epremin ardından hâlâ yaraların sarılamadığı Hatay'da, halkın hassasiyetlerinin dikkate alınmadan atılan adımların bölgeye telafisi mümkün olmayan zararlar vereceğini ifade etti.
"Halka Rağmen, Mahkemeye Rağmen İş Yapılmaz!"
Çalışkan, Samandağ’da bazı bölgelerde henüz mahkeme süreci tamamlanmadan arsalara girilmesi ve inşaat girişimlerinde bulunulmasını eleştirerek, “Halka rağmen, hukuka rağmen, adalete rağmen iş yapmak doğru değildir” dedi. Söz konusu uygulamaların ileride ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti.
Deprem bölgesinin en acil ihtiyacının hâlâ sağlıklı ve güvenli konut olduğunu vurgulayan Çalışkan, bu ihtiyacın “ben yaptım oldu” anlayışıyla değil, yerel halkla uzlaşarak ve şeffaf bir planlamayla giderilmesi gerektiğini ifade etti.
“Zeytinlikler, Tarlalar Yapılaşmaya Açılmamalı”
Necmettin Çalışkan, geçtiğimiz günlerde Hatay’da etkili olan zirai don felaketine de dikkat çekerek, mevcut kriz ortamında verimli tarım arazilerinin, zeytinliklerin ve bahçelerin yapılaşmaya açılması girişimlerini eleştirdi.
“Zirai don nedeniyle ciddi bir gıda krizinin eşiğinde olduğumuz bu günlerde zeytinliklerin, bahçelerin, tarlaların konut alanına dönüştürülmesi ısrarından vazgeçilmelidir” ifadelerini kullandı.
Deprem sonrası yeniden inşa sürecinin titizlikle yürütülmesi gerektiğini hatırlatan Çalışkan, sadece barınma ihtiyacına değil, gıda güvenliği ve ekolojik dengenin korunmasına da aynı oranda önem verilmesi gerektiğini vurguladı.