İskenderun Körfezi’nin Karaağaç-Arsuz kıyı hattında son günlerde deniz yüzeyinde gözlenen kahverengi tabaka ve köpük oluşumu vatandaşların dikkatini çekerken, İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi uzmanları konuyla ilgili yerinde incelemelerde bulunarak bilimsel çalışmalara başladı. İskenderun Teknik Üniversiteli akademisyenlerin yaptığı ilk değerlendirmelere göre, kıyı hattında gözlenen bu durum, doğal bir biyolojik süreç olan fitoplankton patlaması sonucu oluşmaktadır. Mikroskobik bitkisel planktonların kısa sürede yoğun bir şekilde çoğalmasıyla deniz yüzeyinde kahverengi tabakalar oluşmakta, bu canlıların ölümüyle birlikte ise organik bileşenlerin etkisiyle köpüklenme meydana gelmektedir. Çalışmalar, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Kaynakları Yönetimi ve Organizasyonu Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Nebil YÜCEL ile Fakülte Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ece KILIÇ’ın koordinasyonunda yürütülmekte olup, konuya ilişkin bilimsel açıklamalar da Prof. Dr. Nebil YÜCEL tarafından yapıldı. İncelemelere yerelden ve ulusal medyadan da ilgi gösterildi. Süreci yerinde takip eden Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA) ve Demirören Haber Ajansı (DHA) temsilcileri, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesine katkı sağladı.
Yapılan açıklamada, “Denizlerimizde gözle görülmeyecek kadar küçük olan bitkisel planktonlar, oksijen üretimi ve karbondioksit emiliminde önemli rol oynamaktadır. Bu canlılar çevresel şartların uygun hale gelmesiyle çok kısa sürede milyonlara ulaşabilmekte, ardından da besin maddelerinin tükenmesiyle toplu şekilde ölmektedir. Yüzeye çıkan bu ölü hücreler ve içerdikleri organik maddeler, rüzgar ve dalgaların etkisiyle kıyılarda birikerek kahverengi renk değişimi ve köpük oluşumuna yol açmaktadır. Gözlenen bu durum tamamen doğal bir süreçtir” ifadelerine yer verildi.
Kamuoyunda endişeye yol açan bu görüntülerin Marmara Denizi’nde geçmişte yaşanan müsilaj (deniz salyası) olayıyla karıştırılmaması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, İskenderun Körfezi’nde gözlenen oluşumun toksik veya zehirli maddeler içermediği ve halk sağlığı açısından doğrudan risk oluşturmadığı vurgulandı. Araştırmacılar ayrıca, son günlerde bölgedeki deniz suyu sıcaklığında yaklaşık 2°C'lik bir artış tespit edildiğini, bu artışın mikroskobik canlıların çoğalmasını hızlandırdığını, çözünmüş oksijen seviyelerini düşürdüğünü ve özellikle düşük akıntılı kıyı alanlarında bu tür biyolojik birikimlerin oluşumunu kolaylaştırdığını belirtti. Akademisyenler, mevcut durumun dışarıdan müdahale gerektirmediğini ve kısa süre içerisinde doğal yollarla geçeceğini ifade ederken, gelişmelerin İskenderun Teknik Üniversitesi tarafından bilimsel takibinin sürdürüldüğünü bildirdi.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet DURUEL, üniversitenin çevresel sorunlara duyarlılığına vurgu yaparak şunları söyledi:
“İskenderun Teknik Üniversitesi olarak, sadece eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil, aynı zamanda yaşadığımız coğrafyaya dair her gelişmeyi bilimsel zeminde değerlendirerek topluma katkı sunmaya devam ediyoruz. Son günlerde Körfez kıyılarında gözlenen bu çevresel oluşum da alanında uzman akademisyenlerimiz tarafından detaylı biçimde incelenmiş ve halk sağlığını tehdit eden bir unsur taşımadığı ortaya konmuştur. Üniversite olarak bu süreci bilimsel hassasiyetle izlemeye ve kamuoyunu doğru şekilde bilgilendirmeye devam edeceğiz.”