CEMAL ER


“Nasıl Bir Yerel Yönetim İstiyoruz”

FARKLI BELEDİYE UYGULAMALARIYLA TÜRKİYE’DE İLK ÖRNEK BAŞKAN FİKRİ SÖNMEZ


Olan kentli tarafından seçilen bir belediye başkanının, onu seçenler tarafından değil, bir başka güç olan merkezi hükümet tarafından yerinden edilmesidir.

Sonuçta, seçilen kişi, onu seçenlerin tüm oy vermelerine ve kendisini onaylamasına karşın, merkezi hükümet tarafından görevinden alınabilmektedir. Bu da başkanların, yerele göre değil, merkezi hükümete göre kendilerini ayarlamalarını gerektirmektedir.

Belediye Başkanının Yetersizliği Ve Deneyimsizliğinden Kaynaklanan Sorunlar.

Belediyelerin nasıl çalıştığı, yetkilerinin neler olduğu, neleri yapıp, neleri yapmayacakları, örgütlenmesinin ya da çalışmalarının nasıl sağlandığı, gelir ve giderleri vb. konular hemen herkesin bildiği konular değildir. Belediye yöneticiliği özelliklede nüfusu fazla olan yerlerde gerçek anlamda bir profesyonel iştir.

10 milyon sınırını aşmış bir İstanbul kentinin yanında, nüfusu yüz binlerde olan il ya da ilçelerdeki belediyelerin nasıl çalıştıkları bile genellikle bilinmez. Yani seçilen başkan geçmişte belediyenin içinde çalışmışsa bunları önemli ölçüde biliyor demektir. Ya da geçmiş yıllarda meclis üyeliği yapıyorsa da belediye örgütlenmesinin ve çalışmalarının en azından bir bölümünü biliyor demektir.

Ancak ülkemizde seçilen belediye başkanlarının büyük çoğunluğu belediye örgütüyle ilk kez karşılaşmaktadır. Örgütlenmenin nasıl olduğunu bilmemekte, daha  da ötesi belediyenin ne yapması gerektiğini bile bilmemektedir. Hangi müdürünün ne iş yaptığını, hangi biriminin görev ve yetkilerinin ne olduğunu vb. bilmeyen bir belediye başkanı, bu bilgisizliğiyle belediyeyi yönetmeye başlar.

Bir biçimde başkanlık koltuğuna oturanlar, aradan yıllar geçtikten sonra ve başkanlık dönemlerinin sonlarına geldiklerinde ancak belediyeyi öğrenmiş olmaktadırlar. Ama artık (çoğunlukla) başkanlıktan ayrılma zamanı da gelmiştir.  Tüm birikimler geçmişte kalır. Yeni seçilen başkan, eskisinin 5 yılık birikimlerinin değil de, kendi birikimsizliklerinin üstünden başkanlık yapmaya başlar.

Özetle başkanlığa seçilenler yıllar süren bir acemilik çekerler. Hele bunun ilk yılı hemen her şeyin birilerine sorulduğu  bir yıldır.

Yeni seçilen başkan bu acemilik sorununu çözmek için öncelikle partisinden, olmasa belediyede çalışanlardan yardımcılar ya da danışmanlar oluşturmaya çalışır. Burada ters bir durum elbette yoktur. Ancak akıl hocaları iyi olan başkan başarılı olurken, akıl hocaları kötü olan başkanlarda kötü bir yönetim gösterirler. (devam edecek)