Canımıza yüklenen güç, ne yapsak da kesmiyor hız
Sağanak zamlar altında, bırakıldık yapayalnız
Olan biten karşısında, aklım yavuz, gücüm cılız
Bizlere reva görülen hâller dokunuyor bana
Kâinatın aynasıdır, onlardan güç alıyorum
Sesimize ses olurlar, ozanları biliyorum
Ellerinden alınıyor, huzurları emrivaki
Canımızı acıtıyor, onca canların helaki
Barış içinde yaşamak, onların en kutsal hakkı
Çocukların gözündeki, seller dokunuyor bana
Kırk kapının tokmağını onlar için çalıyorum
Altını kalın çizgiyle çizenleri biliyorum
Teskin edenim çıkmadı, sabır küpüm taştığında
Beni benden eyleyenler, gidişata şaştığında
Bekleneni göremedim, başım dara düştüğünde
Ellerime el olmayan eller dokunuyor bana
Görünenler karşısında, tefekküre dalıyorum
Mutlak aşkın formülünü çözenleri biliyorum
Mazlumlara acımayan, acınacak hâle gelir
Kul vicdana danışırsa, adalet yerini bulur
Yerlerine genç işsizler, alınsa günah mı olur?
Emeklisi çoktan gelmiş filler dokunuyor bana
Beklendiğim aynı yerde, pes etmeden kalıyorum
Çıkar için methiyeler düzenleri biliyorum
Dolaşırken yâr uğruna, gönlü sevda seferinde
Taş düştüğü yerde ağır, olmalı aşk değerinde
Cana veda etmek çok zor hayatının baharında
Gencecik beden taşıyan sallar dokunuyor bana
Haklıyı korumak için, kuralları deliyorum
Yıldızların alayını, üzenleri biliyorum
Dost üzülür, düşman güler, şirazeden çıkılınca
Umutlarım can çekişir, ağza kilit takılınca
Konuşması gerekenler bir köşeye çekilince
Gerçekleri haykırmayan diller dokunuyor bana
Silahımla müşkülatın üstesinden geliyorum
Düşlerimi altın harfle yazanları biliyorum
Çekmemeli bir can asla, sevilmeme korkusunu
Yaşamalı yürek aşkı, kaybetmeden dokusunu
Ilgıt ılgıt yel esince, getirmeli kokusunu
Görevini bitirmeyen, yollar dokunuyor bana
Düşten öte düşününce, derinden sarsılıyorum
Bu dünyada gariplikten bezenleri biliyorum
Sana sensiz yaşadığın, adres kadar yakınım ben
Akla ziyan hükümlere, enfes kadar yakınım ben
Attıkları adımlara, nefes kadar yakınım ben
Her tarafı riya kokan roller dokunuyor bana
Gözlerine baktığımda, gülmekten bayılıyorum
Beli kırık tazı gibi gezenleri biliyorum
Meltemlerle dertleşirken, duyguların sahilinde
Herkese kapımı açtım, imkanlarım
Dilinde Yunus iklimi, adımı Nemrut yolunda
İnsan sıfatında gezen mallar dokunuyor bana
Benliğimin hüneriyle, parmakla sayılıyorum
Damarlara şiir olup sızanları biliyorum
Kozlarımda biriktirdim, nispetin en ulusunu
Sözlerimde biriktirdim, hayretin en soylusunu
Gözlerimde biriktirdim, hasretin en koyusunu
Gövdesinden ayrı esen, dallar dokunuyor bana
Kula kulluk edenleri, defterimden siliyorum
Şairlere, şiirlere kızanları biliyorum
Haram ettik düşünenin gündüzünü, gecesini
Karıştırdık tüm işlerin kalınını, incesini
Mumla aramaya durduk, bundan yüz yıl öncesini
Hiç uğruna boşa geçen, yıllar dokunuyor bana
Nurseli’yim ağlanacak hâllerime gülüyorum
Dere kenarına kuyu kazanları biliyorum.