PROF.DR.SÜLEYMAN


Sevgili Memleketim Payas ve Payas'ın güzel insanları...

İlk, orta ve lise eğitimimden sonra 1987 yılıyla birlikte gurbet hayatına başladım. Payas bizim için bir sıla, bir silay-ı rahimdir.


İlk, orta ve lise eğitimimden sonra 1987 yılıyla birlikte gurbet hayatına başladım. Payas bizim için bir sıla, bir silay-ı rahimdir. Üniversite eğitimi ve sonrasındaki lisansüstü akademik eğitim nedeniyle, birçok şehri ve birçok ülkeyi gezdim. Payas, bir yandan ekonomik potansiyeli, bir yandan doğal ve tarihi zenginliği ile muhteşem bir yer. Denizi, plajı, dağı, yaylası, mağarası, çayı, yeşili, kervansarayı, külliyesi, kalesi, kulesi ile bir sürü zenginliğin merkezi hükmündedir. Gelelim madalyonun ikinci yüzüne! Peki Payas istenilen hak ettiği yerde mi? Potansiyelini iyi kullanabiliyor mu? Şehrin eminleri ve sakinleri Payas'a gereken önemi veriyor mu? Hayır. Neden derseniz? Şehirde bir plan yok, yolları bozuk, temizlik yok, hava kirliliği had safhada, elektrik ve su problemi had safhada hakeza. Yaklaşık 36 yıldır her fırsatta gelir, giderim. Şehre dair bir gram değişiklik görememek hayıflandırır. Kendi kendime sorarım, bu şehrin sahipleri nerede diye! İnsanlarına da büyük iş düşüyor. Memleket hepimizin, temizliğinden, yönetimine sakinleri de şehre sahip çıkmalı. Hele şu yaylaya gelip, yiyip içip pisliğini yaylada bırakanlar. Arkanızdan doğayı korumak için bizler temizlik yapıyoruz. Şimdi de arkamızdan profesör temizliyormuş, biraz daha kirletelim demeyin sakin. Şaka bir yana, memleket bizim, sahip çıkalım. Güzel dünyamızı kendi elimizle yok etmeyelim!

Benim güzel memleketimin, güzel insanları...